Güzelliklerimizi Devam Ettirelim

İLİ : BURSA
AY-YIL : AĞUSTOS-2013 TARİH : 09.08.2013 (2.HAFTA)

Muhterem Müslümanlar!

Bir mübarek Ramazan ayını geride bırakmış bulunmaktayız. Bu ayda oruç, sahur, teravih, zekat ve sadaka ile pek çok güzellikleri kazandık. Açlığın yanında, ahlaki değerleri ve faziletleri öğrendik. Elimizin altında çeşitli nimetler olmasına rağmen, sabredip, nimetlerin kadrini kıymetini farkettik. Şükretmenin ne kadar önemli olduğunu idrak ettik. Kullukta asıl olan, devamlılık, samimiyet ve istikamet üzere yaşamaktır.

Aziz Kardeşlerim!

İnsana sayısız nimetler bahşeden, onu en güzel surette yaratan ve ona akıl nimeti veren Allah’a şükretmesi ve O’na teşekkür etmesi gerekir. Sevgili Peygamberimiz (sav) de ayakları şişinceye kadar Allah’a ibadet ederdi. Bir gün Hz. Âişe (r.anhâ): “Ya Rasulallah! Allah Teâlâ senin gelmiş ve geçmiş bütün günahlarını affetmesine rağmen niçin bu kadar ibadet ediyorsun?” deyince, Peygamberimiz (sav): “Ey Âişe Allah’a şükreden bir kul olmayayım mı? Buyurdu. Böylelikle, Peygamberimiz (sav) Allah’ın verdiği nimetlere şükretmenin, kullukla (ibadetle) yerine getirileceğini bizlere bildirmiştir.

Değerli Müminler!

Müslümanın kulluğu sadece özel gün ve gecelerle sınırlı değildir. Kişi, ibadetleri, buluğ çağına girdiği andan itibaren, ömrünün sonuna kadar yerine getirmelidir. Çünkü bunu Rabbimiz emretmekte ve şöyle buyurmaktadır: “Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et.”2 Bir başka ayeti kerimede ise; “Sağ olduğum müddetçe bana namaz kılmayı ve zekât vermeyi emretti” buyurarak ibadetlerin devamlı olmasını bizden istemiştir.

Muhterem Kardeşlerim!

Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de:“ İpliğini kuvvetlice büktükten sonra çözen kadın gibi olmayınız” buyurmuştur. Unutmayalım; ibadetlerin sevabını tüketen kişinin Cenab-ı Hakkın huzurunda elinin boş olmasına neden olan olumsuz ahlaki davranışlardır. Bunun için dilimizi yalandan, gıybetten korumalıyız. Kalbimizi hasetten, kinden, öfkeden arındırmalıyız. Birbirimize karşı şefkatli ve merhametli davranmalıyız ki, Rabbimizin lütfuna mazhar olalım. Ramazan ayında ele gelen herşeyin yenmeyeceğini, dile gelen herşeyin söylenmeyeceğini, fakirin, yoksulun, zayıfın, açın halinden anlamayı yine Ramazanda oruçlu iken öğrendik. Bunların her zaman var olduğunu düşünerek Allah yolunda gücümüz nisbetinde harcamaya devam etmeliyiz. Dünyanın geçici zevkleri, lezzetleri sürekli olarak yapmamız gereken kulluğumuza engel olup kalplerimizi katılaştırmamalıdır.

Hutbemi Hz. Âişe (r.anha)’dan rivâyet edilen bir hadis-i şerif ile bitirmek istiyorum. “Yâ Rasûlallah! Hangi ibadet Allah Teâlâ'ya daha sevimlidir? Diye, soruldu. O da: “ Az da olsa devamlı olanıdır” buyurmuştur.

Hazırlayan: İl Hutbe Komisyonu